29 Nisan 2014

PMP SINAVINA HAZIRLIK YOLCULUĞU - 3



Son yıllarda PMP sertifikasına artan ilgiyle birlikte; piyasadaki uçsuz bucaksız kaynak ve soru deryası içinde çırpınırken, sizleri bir nebze de olsa ortamdan uzaklaştırıp, kendi PMP sınavına hazırlık yolculuğumun, sizlerin yolculuğunuza ışık olması dileklerimle, bu hikaye dizisini kaleme almaya başladım.

Bu hikaye dizisini 3 ana gruba ayırabiliriz:


1. PMP sınavından soru örnekleri ile sınav soru mantığının kavranması

2. PMP hazırlık evresi ile çalışma stratejinizin ve yol haritanızın çıkartılması

3. PMP hazırlık öncesi psikolojik boyutta altyapının, zeminin oluşturulması 


Bölüm - 3:



Birinci bölümde sınav örneklerinden yola çıkarak sınav soru mantığını, ikinci bölümde ise sınav özelinde daha detay konu ve başlıkları sizlerle paylaşmaya çalışmıştık. Sıra geldi, sizlerle birlikte sınavın psikolojik boyutunu irdelemeye ;o)

PMP sınavı ile ilgili duyuyorsunuz! Sınav hazırlık süreci ve sınav sonucu ile ilgili belirsizlikler sizi endişelendiriyor! Onca iş güç arasında, hele bir de çoluk çocuk, aile,  sorumluluk derken bu süreçte nasıl vakit ayıracağınızı kara kara düşünüyorsunuz! Eee üstelik bir de yaşınız da var, üniversiteli yıllarınızı çoktan geçirdiniz, bu saatte sonra hangi enerjiyle, hangi motivasyon teorisiyle koca koca kitapları nasıl devireceğim diyorsunuz! Bir de üstüne, mesleki olarak PMP olma zorunluluğunuz varsa ya da en azından kariyeriniz için bir beklenti haline geldiyse; içinizden iç geçiriyorsunuz, ah şu PMP…

Daha fazla endişelenmeye gerek yok, doğru yoldasınız! Çoğumuz benzer süreçlerden geçip, aynı şeyleri hissettik… Doğru yoldayız, doğru yoldasınız fakat bir PMP adayı olarak, PMI’ca PMP sınav hazırlık süreci projenizde “kritik yol” evresindesiniz… Yani hedefinizden sapmamanız, hedefinizi tam da on ikiden vurabilmeniz için; stratejilerinizi hedef odaklı belirleme, stratejik eylem kararlarınızı alıp, kararlarınızın peşlerine düşme, onları bir güzel hayata geçirme evresindesiniz…

İşte bu yüzden bu yazımda sizlerle olayın psikolojik boyutunu, PMP’ye dair ne varsa duygusal, zihinsel ve fiziksel boyutta altyapısını konuşalım istedik ;o)

1 - İMGELEYİN!

İlk olarak sessiz, kimselerin sizi rahatsız etmeyeceği bir ortama geçerek başlayın. Tüm bedeninizi mümkün olduğunca gevşetin. Kendinizi gerçekten gevşemiş hissettiğinizde; lütfen PMP olduğunuz günü, o ilk dakikaları, ekrana sınav sonucunun “Tebrikler. Geçtiniz!” yazısının geldiği o anı hayal edin.  Ne hissediyorsunuz ;o) Kalbiniz tatlı tatlı çırpınırken, ritminiz tavan mı yaptı yoksa, ya elleriniz, sınavın tatlı telaşesinin bitmesine rağmen hala ufak ufak titriyor mu kendi ritminde, hızlı hızlı kalem kağıtla hesap kitap yapacağım derken avuç içleriniz yapış yapış terlemiş mi yoksa? Ya da yaramaz bir çocuk edasıyla verilen kalemle oranızı buranızı fark etmeden tükenmez kalemle bir güzel boyamış mısınız? Ya ekrana bakarkenki gözlerinizin içi!  Gözleriniz içi gülerken nasıl parıl parıl parıldadığını hayal edebiliyor musunuz? Ya burnunuza gelen ne olduğu belirsiz, o anki tatlı kokulara ne demeli? Ya dokunduğunuz şeylerin dokularına, çevrende işittiğiniz seslerin ritimlerine… Eee bir de prometric sınav odasından çıkarkenki haliniz var tabi ki… Elinize verilen sınav sonuç belgesi ile kuş gibi hafiflemişken, sanki mezuniyette kep atma törenindesiniz de etrafınızdaki tüm tanıdık kameralar sizi takip ediyor edasıyla ne yapıyorsunuz ;o) İlk kimi ya da kimleri arıyorsunuz? İçiniz içinize sığmıyorken; kimlerle ve nasıl paylaşıyorsunuz bu sevincinizi, bu çağlayan coşkunuzu? İşte tam da bu noktada; hakkıyla imgelemeyi başarabiliyorsanız, beş duyunuzla, tüm duygu ve hislerinizle, bu iş olmuş bilin!

2 – ÇERÇEVİ BELİRLEYİN!

PMP olduğumuzu imgeleyebildiksek, sıra geldi yavaş yavaş içini doldurmaya :o) Çalışma stratejinizle ilgili çerçevenizi belirleyin. Bu stratejiniz içinde çok boğulmanıza bence gerek yok, gelin birlikte basit düşünelim. Öncelikle işe günde ne kadar zaman harcayabileceğinizle ve hangi kaynakları kullanacağınızla başlayalım.

Bu konuda profesyonel destek almanızda fayda olacaktır. Ben, Dinçer Özturan hocamın 8 seneden beridir ispatlanmış PMP sınavı çalışma yöntemi ve Projera & BT Akademi iş birliğiyle gerçekleştirilen 6 günlük PMP hazırlık kursu ile yaklaşık 5-6 haftada, toplamda 100-150 civarı çalışma saati temposuyla hazırlandım.

Çalışma süresince kullandığım kaynaklar sadece Rita Mulcahy’in “Rita Exam Prep” kitabı, “Proje Yönetimi Bilgi Birikimi Kılavuzu (PMBOK)”, “Rita Fast Track” PMP deneme sınavları ve her bir bilgi alanı için ayrı ayrı hazırlanılmış “Girdiler, Araçlar ve Teknikler, Çıktılar” içeren bir doküman oldu.

Halihazırda internette ulaşabileceğiniz bir sürü PMP ile ilgili kaynak var, eğer zamanınız kısıtlıysa bence kafanızı çok da fazla karıştırmayın. Günümüzde bilgi kirliliği çok fazla biliyorsunuz, bu nedenle araştırmadan, netleştirmeden her kaynağa da güvenip, atlamayın lütfen. Formül basit,  profesyonel bir destek ya da kendi imkanlarınızla PMI’ın PMP bakış açısını bütünsel olarak kavradığınızda; üstüne Rita’nin kitap ve sınavlarını hakkıyla tamamladığınızda çıkan sınav sorularının hiçbirinde yabancılık çekeceğinizi, herhangi bir süprizle karşılaşıp geçmekte zorlanacağınızı düşünmüyorum. Bu yukarıda bahsettiğim kaynaklarda fazlası var, eksiği yok, bana ama öncesinde kendinize güvenin :o)

Çerçeveyi belirlerken kaynaklar ve de kabaca saatlerde hem fikirsek; gelelim gün gün planlama faslına! Lütfen 2 gün çalışayım, 1 gün dinleyeyim, 3 gün çalışayım sonrasında 2 gün dinleneyim şeklinde fasılalı bir çalışma planı yapmayın! Her gün en az 1-2 saat düzenli çalışacak şekilde kendinizi planlayın ve disipline edin. Aramızda NLP’de 21 gün şartını duyan okuyan arkadaşlarımız vardır, günlük çalışma alışkanlığını sabırla vücudunuza öğretmeniz şart…

3 – SÖZ VERİN!

Çerçeveyi, kendiniz ya da bir profesyonel destek alarak oluşturdunuz,  sıra geldi söze…  Eşinizden, ailenizden, sevdiklerinizden ya da dostlarınızdan biriyle veya varsa PMP hocanızla çerçeve üzerinden bir antlaşma yapın, el sıkışın, söz verin ve verdiğiniz sözün altına da ıslak imzanızı atın. İnsan hayatının önemli unsurlarından birisi de; mümkün olduğunca verilmiş sözleri yerine getirme gayreti, çabası, iyi niyetidir. Söz, sizin hedefe giden yolunuzda sizin için itici bir güç kaynağı olacaktır. Ben vermiş olduğum sözün fotoğrafını çekip, ilk günden bilgisayarımda masaüstü arka plan olarak kaydetmiştim. Böylece ekrana her baktığımda yüzümde tatlı bir tebessümle, vermiş olduğum PMP sözümü hatırlıyordum…

4 - RENKLENDİRİN!

Rita’nin kitabı ve PMBOK derken nereden baksanız toplamda 1.000-1.200 sayfalık elinizde okunacak bir kaynak olacak. Hepsi yeterince ciddi belki de ilk aşamada sıkıcı gelecektir değil mi? Bu kadar şey, bir de iş, güç, hayat koşuşturması, her şey fazlasıyla ciddiyken; hayatınızın PMP’sine lütfen renk katın. Keyif alacağınız size dair ufak şeyler, sizin yüzünüzde tatlı tebessüm bırakacak küçük noktalar, sizden, sizin içinizdeki çocuktan, özünüzden olsun… Olayın ciddiyetini bir nebzede olsa bozup, yaramazlık yapan afacan bir çocuk edasıyla, size tatlı ama bir o kadar da huzurlu bir hayat deneyimi yaşatma yolundaki minik detaylar olsun…

Beni motive eden ve süreci renklendiren önemli faktörlerden biri de; bana uğur getirdiğine inandığım, pozitif enerjisini sınavda dahi hissettiğim ve her daim odamda başucumda bulundurduğum obje, ben ona motivasyon hocası (motivasyon bilgesi) diyordum. Onun görevi,  ilk önce benim yüzümde tatlı bir tebessüm bırakarak bana PMP hedeflerimi hatırlatmak daha sonra da  PMP çalışmam için gerekli enerjiyi sağlayacak, motive edecek psikolojik itici güç olmaktı. Bu ve buna benzer birçok şeyi, hayatınızdaki PMP sürecinizi  renklendirebilmek adına;  gönlünüze göre hayatınıza keyifle yerleştirebilirsiniz.

5 – İNANCINIZI KAYBETMEYİN!

Pes etmek yok, siz artık bu yola baş koymuş, Türkiye’de 2000’nin üzerinde PMP dünyasından birisi olmaya en güçlü adaysınız. Hatta o dünyalardan biri de sizsiniz artık! Evet, sizlerin sesini tek tek duyar gibiyim, tamam, katılıyorum, ilk başta sayfalarca kitap okumak, düzenli çalışmak zor gibi gözükse de; inanın PMP olmaya karar verdiğinizde ve inandığınızda her şey çok daha kolay olacak. Emin olun ki, daha önce girdiğiniz üniversite sınavından, üniversitede aldığınız onca karmaşık derslerden daha zor değil hatta belirli bir tarihe yetiştirmeye çalıştığınız sektördeki projelerinizin stresinden hiç de fazla değil… Potansiyel fazlasıyla sizde, hali hazırda, mevcut zaten…
 
6 – KUTLAMALAR BAŞLASIN!

Genel hatlarıyla işin psikolojisine değinmeye çalıştım.  Daha detayları ilerleyen sohbetlerimizde konuşuyor ve paylaşıyor olacağız. Her şey hazır, siz hazırsınız, bırakın son gün kağıtlara gömülüp çalışmayı, ezber tazelemeyi, yeterince çalıştınız zaten… Bedeninizi, ruhunuzu ve zihninizi güzelce dinlendirin, dengeleyin. Sevdiklerinizle, size keyif veren, sizi rahatlatan şeylerle meşgul olun ve kutlamaları planlamaya şimdiden başlayın. Eee hakkettiniz, sahne sizin, kutlamalar başlasın! 

Keyifli bir PMP sınavı hazırlık yolculuğu deneyimlemeniz dileklerimle, bir sonraki sohbetimize kadar hoşça, sevgiyle kalın :o)

Şerife Dalcı, PMP, PSM


29 Nisan 2014, Bahçelievler, İstanbul